Çekte İbraz Süresi Nedir?
Çek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ve belirli bir bedelin banka tarafından ödenmesi talimatını içeren ticari bir ödeme aracıdır. Bankada çek hesabı bulunan kişi tarafından düzenlenen çekte, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi talimatı, ödeyecek kişinin (bankanın) ticari unvanı, ödeme yeri, çekin düzenlenme tarihi ile düzenlenme yeri ve düzenleyenin imzası gibi birtakım zorunlu unsurların bulunması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran alacaklının, çek bedelini tahsil etmek için muhataba (ödemeyi yapacak olan bankaya) başvurması gereken zaman aralığına çekin ibraz süresi denmektedir.
Çekte İbraz Süreleri Ne Şekilde Düzenlenmiştir?
Çekte ibraz süreleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 796. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddede yer alan düzenlemeye göre;
- Bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün içerisinde;
- Düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içerisinde;
- Ödeme yeri ile düzenlenme yeri farklı ülkeler ise aynı kıtada olan ülkeler için 1 ay içerisinde, farklı kıtalarda yer alan ülkeler için ise 3 ay içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
Kanun maddesinde yer alan ‘aynı yer’ ibaresinden il mülki sınırları kastedilmektedir. Dolayısıyla örnek olarak, İstanbul’da düzenlenen bir çekin İstanbul içerisinde herhangi bir yerde ibraz edilecek olması halinde hak düşürücü nitelikteki 10 günlük ibraz süresine riayet edilmesi gerekecektir. Bu ibraz süresi, çekin düzenlendiği gün hesaba katılmaksızın bir sonraki günden itibaren başlamakta ve ibraz süresinin son günü hesaplanırken tatil günleri de bu hesaplamaya dâhil edilmektedir. İbraz işlemi sadece iş günleri ve iş saatleri içerisinde yapılabildiğinden ibraz süresinin son gününün herhangi bir tatil gününe rastlaması halinde ise ibraz süresi, tatil bitimini izleyen ilk iş gününü kapsayacak şekilde uzamaktadır.
Çekte Vade Var Mıdır?
Çekte her ne kadar düzenlenme tarihi zorunlu bir unsur olarak belirtilmişse de çekin ödenebileceği son günü belirten teknik anlamda bir vade tarihi çek üzerinde yer almamaktadır. Uygulamada çeki düzenleyen kişi, çeki gerçekte düzenlediği tarihten daha ileri olan bir tarihi çekin üzerine yazarak çekin düzenlenme tarihini bir vade aracı gibi kullanmaktadır. Dolayısıyla ileri bir tarih olarak belirtilen düzenlenme tarihi henüz gelmemiş olan çeklerin bankaya ibrazı halinde birtakım farklı durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla henüz üzerinde yazılı keşide tarihi gelmediği halde, hâlihazırda ödenmek üzere muhatap bankaya ibraz edilen ileri tarihli bir çek hakkında şu durumlar söz konusu olabilecektir:
- Çekin bulunduğu hesapta karşılığı var ise, banka çek bedelini ödeyecektir.
- Çekin bulunduğu hesapta kısmi olarak karşılığı var ise, banka hamilin talebi üzerine kısmi karşılığı ve bankanın yasal ödeme yükümlülüğü olan tutarı ödeyecek; fakat ödenmeyen kısım için karşılıksızdır işlemi yapılması ancak çek üzerinde yazılı olan düzenlenme tarihine göre bankaya tekrar yapılacak olan ibraz işlemiyle mümkün olabilecektir.
- Çekin muhatap bankada karşılığı hiç yoksa banka hamilin talebi üzerine yasal yükümlülüğü olan tutarı ödeyecektir; fakat ödenmeyen kısım için karşılıksızdır işlemi yapılması ancak çek üzerinde yazılı olan düzenlenme tarihine göre bankaya tekrar yapılacak olan ibraz işlemiyle mümkün olabilecektir.
Yukarıda izah edilmeye çalışılan hususlardan özetle, henüz düzenlenme tarihi gelmemiş olan çekin de bankaya ibraz edilebilmesi mümkündür. Banka, çek hesabında karşılığının bulunması halinde bu karşılığı ödemekle yükümlü olup çek hesabında karşılığın kısmen veya tamamen bulunmaması halinde ise çekle ilgili karşılıksızdır işlemi ancak düzenlenme tarihi geldikten sonra çekin bankaya tekrardan ibrazı halinde yapılabilecektir. Çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemesi, borcun ifa edilmediği anlamına geldiğinden, çekin düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkide, çeki düzenleyen kişi temerrüde düşeceğinden sözleşme ilişkisine dayanılarak düzenleyen kişiye karşı takip yapılması da söz konusu olabilecektir.
Çekin Süresinde İbraz Edilmemesinin Sonuçları Nelerdir?
Çek için yukarıda yer verdiğimiz ibraz süreleri hak düşürücü niteliktedir. Bu sürelerin hak düşürücü olarak düzenlenmesinin sonucu, ibraz süresi içerisinde muhataba ibraz edilmeyen çekin, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kambiyo senedi vasfını kaybetmesi olacaktır. Dolayısıyla ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunu içeren icra takibi başlatılamayacaktır. Borçlu karşısında bu takibin sunduğu geniş imkânlardan faydalanamayan alacaklı, çek üzerinde yer alan alacağını ancak genel hükümlere göre tahsil etme yoluna başvurabilecektir. Bunun yanında alacaklı, kendisinden önceki alacaklılara ve düzenleyene karşı kambiyo hukukundan doğan çek bedelini ve diğer başkaca masrafları da ileri süremeyeceği gibi ibraz süresinin geçmesiyle birlikte çeki düzenleyen kişi de çekin ödenmesinden cayabilecektir. Dolayısıyla çekin, ibraz süreleri içerisinde bankaya sunulması ciddi bir önem taşımakta olup bu sürecin bir avukat vasıtasıyla takip edilmesinde fayda bulunmaktadır.