Gerçek Ücretin Tespiti Nedir?
Uygulamada işverenler tarafından daha az vergi veya sigorta primi ödemek amacıyla işçiye ödenen gerçek ücret bordroya yansıtılmamakta ve olduğundan daha düşük gösterilmektedir. Söz konusu bu durum genel olarak, asgari ücrete tekabül eden tutarın işçinin banka hesabına, geri kalan ücretin ise işçiye elden verilmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. İşçinin ücret bordrolarını imzalamış olması ise gerçek ücretin bordrolarda yer verilen miktar olduğu ve işçinin düşük olan bu ücreti kabul ettiği anlamına gelmemektedir. Bu noktada İş Mahkemesi’ne başvuran işçinin mahkeme tarafından çeşitli yöntemler ile asıl ücreti araştırılmakta ve gerçek ücretin tespiti sağlanmaktadır.
Gerçek Ücretin Tespiti Ne Sebeple Önemlidir?
İşçinin gerçek ücretinin tespiti, öncelikle tazminata hak kazanacak şekilde iş sözleşmesi sona eren işçiye ödenmesi gereken işçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında önem arz etmektedir. İşçiye ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatı gibi alacakların hesaplanması, işçinin işten ayrılmadan önceki son gerçek ücreti esas alınarak yapılmaktadır. Gerçek ücretin bordrolarda daha düşük gösterilmesi durumunda ise işçiye ödenecek tazminatlar da eksik bir şekilde hesaplanmaktadır. Bununla birlikte bakiye maaş alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, yıllık izin alacağı ve fazla mesai alacağı gibi ücret alacaklarında da aynı durum söz konusu olup, gerçek ücreti bordrolarda az gösterilen işçiler yönünden hak kayıplarının yaşanması kaçınılmaz hale gelmektedir.
İşçinin gerçek ücretinin işverenler tarafından bordrolarda daha az gösterilmesi, işçiye emeklilik döneminde yapılacak olan ödemeler noktasında da hak kaybı yaratmaktadır. Nitekim gerçek maaşı sigorta kayıtlarında düşük gösterilen işçinin sigorta primleri de işbu düşük ücret üzerinden yatırılmakta ve işçinin emekliliğe hak kazanacak şekilde çalışma döneminin sonlanması akabinde hak edilenden daha düşük bir emekli aylığına hak kazanılmaktadır. İşçinin gerçek ücretinin tespiti görüleceği üzere bu açıdan da önem arz etmekte olup yazımızın bir alt başlığında yer verdiğimiz hukuki yollara müracaat edilmesi halinde söz konusu hak kayıplarının önlenmesi sağlanabilecektir.
Sigorta Primleri Gerçek Ücret Üzerinden Yatırılmayan İşçinin Hakları Nelerdir?
İşçinin asıl ücretinin bordrolarda eksik gösterilerek sigorta primlerinin ödenmesinde işverenler tarafından usulsüzlük yapılması, yasaya ve ilgili yönetmeliklere aykırılık teşkil etmekte olup bu durum işçiye 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e hükmü uyarınca iş akdini haklı sebeple feshetme imkânı tanımaktadır. İş akdini haklı sebeple fesheden işçi, kıdem tazminatına hak kazanmak için Kanun’da aranan diğer şartları da sağlaması durumunda İş Mahkemesi’ne başvurarak öncelikle gerçek ücretinin mahkemece tespitini ve gerçek ücrete göre hesaplanacak olan kıdem tazminatının işverene ödetilmesini talep edebilecektir. Bununla birlikte işçiye ödenmeyen veya eksik ödenen bakiye maaş alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, yıllık izin alacağı ve fazla mesai alacağı gibi diğer hak ve alacaklar yönünden de işçinin gerçek maaş tutarı üzerinden hesaplama yapılacaktır. İhbar tazminatı yönünden ise, haklı sebeple olsa dahi iş akdini kendisi sonlandıran işçinin ihbar tazminatına hak kazanamayacağı yüksek mahkeme içtihatlarında belirtilmiştir. (Bknz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2016/9141 K. 2019/16505 T. 23.09.2019)
İşveren tarafından gerçek maaşı düşük gösterilen ve sigorta primleri eksik yatırılan işçilerin bir diğer hakkı ‘Hizmet Tespit Davası’ açmaktır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik hak ve alacaklarının tazmini talebiyle işçi tarafından açılacak olan davada, İş Mahkemesi tarafından işçi haklı görülse dahi sadece işçilik alçakları hüküm altına alınacak; işverenin ödediği eksik primlerin ise bu dava kapsamında işverene ödetilmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple emeklilik hakları yönünden kayıp yaşamak istemeyen işçilerin ayrıca ‘Hizmet Tespit Davası’ açmaları ve eksik ödenen primlerin bu dava kapsamında giderilmesini talep etmeleri gerekmektedir.
Gerçek Ücretin Tespitinde Dikkat Edilecek Kriterler Nelerdir?
İşçinin gerçek ücretinin belirlenmesinde mahkeme tarafından birtakım kriterler dikkate alınmaktadır. Bu belirleme yapılırken işçinin yaşı, yaptığı işin niteliği, hizmet süresi, iş tecrübesi, iş yerinin özellikleri ve benzer işlerde çalışan işçilere ödenen ücretler, gerçek ücretin belirlenmesi açısından önem arz etmekte olup ilgili meslek odalarından ya da işçi veya işveren sendikalarından işçinin bu kriterleri doğrultusunda alabileceği emsal ücret sorulmakta ve işçinin asıl ücreti belirlenmektedir. Nitekim aşağıda yer verdiğimiz Yargıtay kararları da, işçinin gerçek ücretinin ne şekilde tespit edileceğini göstermektedir:
“Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.” (T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2021/6585 K. 2021/10651 T. 23.06.2021)
“Davacının aldığı ücret konusundaki uyuşmazlık bakımından mahkemece, işçiye yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları istenip getirilmeden ve sadece Ticaret Odasından yapılan emsal ücret araştırması ile sonuca gidilmesi doğru bulunmadığından; işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceğinin araştırılması, banka kayıtları getirtilerek işçiye ücret bordrosunda belirtilen miktar dışında yapılan bir aylık ücret ödemesi olup olmadığının belirlenmesi, tanık beyanları ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ E. 2015/25693 K. 2018/4193 T. 21.02.2018)
Yukarıda yer verdiğimiz tüm bu bilgiler kapsamında değerlendirildiğinde, işçinin çalıştığı dönemde gerçek ücretinin bordrolarda gösterilmemesi, bu ücreti kabul ettiği sonucunu doğurmayacak ve işçinin hukuki yollara müracaat etmesi halinde kendisine ödenmesine karar verilecek olan işçilik hak ve alacakları, yapılacak emsal ücret araştırması neticesinde işçinin tespit olunacak gerçek ücretine göre hesaplanacaktır.